küçücük boya kutusuna bile onlarca renk sığabiliyorken, evimizdeki en
belirgin renk; nikotin rengiydi. parmaklarıma sığdırabildiğim kadar
renkle beraber, perdenin arkasında sotelenmiş, duvara yeni bi dünya
çiziyordum. bay gürültü makinesinin olmadığı, renklerin özgür dünyasını.
veee duvarla aramızda kalacaktı bu.
dakikalarca süren sinsi çalışmamın ardından, nihayet eşsiz eserim o gün tamamlanmıştı. hiç bilmediğim bi alfabeyle; "rengarenkliler" yazmıştım duvara.
kabahatim ve olmayan özrümü geride bırakarak eserimden uzaklaşırken, düğün salonunda buldum kendimi. üzerimde kardan gelinliğim, hiç olmayan bi babanın kollarında dans ettim uzun uzun. sonra birdeeen müzik sustu. bay gürültü makinası, "pickurusu enseleme" yaptığı için babama veda bile edemedim. gelinliğimle beraber yükseldiğim tavan imparatorluğu, habersiz ziyaretim karşısında şaşkındı. tıpkı yere düştüğümde, popomla ezerek kırdığım koluma alçı yapan doktorun, şaşırdığı gibi.
oysa bi pickurusuysanız hayal kırıklıklarınızdan kayda değer bi birikim elde edebilirdiniz. ama satsanız; beş para etmezdi yanılgılar. tıpkı kırık bi kolla boyanan duvarın beş para etmeyeceği gibi.
o gün; kardan gelinliğim beyaz rengini yitirdi ve bense rengarenkli hayallerimi.
ve ben gelinlik niyetine delikli perdelere sarılan, o küçük kızdım bi zamanlar. şimdiyse büyüklerle yapamıyorum, veletlerse oyunlarına almıyorlar.
dakikalarca süren sinsi çalışmamın ardından, nihayet eşsiz eserim o gün tamamlanmıştı. hiç bilmediğim bi alfabeyle; "rengarenkliler" yazmıştım duvara.
kabahatim ve olmayan özrümü geride bırakarak eserimden uzaklaşırken, düğün salonunda buldum kendimi. üzerimde kardan gelinliğim, hiç olmayan bi babanın kollarında dans ettim uzun uzun. sonra birdeeen müzik sustu. bay gürültü makinası, "pickurusu enseleme" yaptığı için babama veda bile edemedim. gelinliğimle beraber yükseldiğim tavan imparatorluğu, habersiz ziyaretim karşısında şaşkındı. tıpkı yere düştüğümde, popomla ezerek kırdığım koluma alçı yapan doktorun, şaşırdığı gibi.
oysa bi pickurusuysanız hayal kırıklıklarınızdan kayda değer bi birikim elde edebilirdiniz. ama satsanız; beş para etmezdi yanılgılar. tıpkı kırık bi kolla boyanan duvarın beş para etmeyeceği gibi.
o gün; kardan gelinliğim beyaz rengini yitirdi ve bense rengarenkli hayallerimi.
ve ben gelinlik niyetine delikli perdelere sarılan, o küçük kızdım bi zamanlar. şimdiyse büyüklerle yapamıyorum, veletlerse oyunlarına almıyorlar.
yaşasın saçmalıklar...çok saçma diyen herkesten nefret ediyorum...
YanıtlaSilmerhaba boşluk, ben de saçmalıklarımı seviyorum :)
Silçok güzel yazmışsın yahu, kaotik:)
YanıtlaSilteşekkür ederim mehmet, biloguma hoşgeldin ayrıca :)
Silhayal meyal hatırlıyorum hayallerimi. ne de güzeldiler. hayallerimi bile hatırlamakta güçlük çekiyorum. ne kötü
YanıtlaSilönerim hayal tasarımına ara vermemek, daha önceleri de söylemiştim ücretsiz olarak rüya ve hayal tasarımcılığı yapıyorum. kendi yarattığım hayalleri bir başkasının yıkmasına da fırsat kalmıyor :)
Silsevdim gibi
YanıtlaSilitiraf et çok sevdin :) heheh selam wildberrywind, hoş geldin biloguma :)
Silaffına sığınarak! deli:)ama çok güzel:)))
YanıtlaSilHeheh hos geldin bilguma leyla :) deli meli iste idare etmek lazim bu huysuz ben' i :))
Silgüzel :))
YanıtlaSil:))
SilHahaha, son cümleye bittim.
YanıtlaSilBen de bir zamanlar delikli perdeleri kendine duvak yapıp gelin oldum diyerek sevinen bir kızdım, sonda gerçek bir glein oldum ve saçmalıklar zinciri orada başladı :)
Sevgiler,
Benden Geçen Hikayeler