14 Mart 2012 Çarşamba

ülkeme neler oluyor?!

100 boğa öfkesindeki pickurusundan hepinize selamlar bilogcum.

Gerginim... az önce 3 gergedanı mideye indirip masama doğru hızla ilerledim ve haberlere bi bakayım dedim. tanrım ülkeme neler oluyordu böyle?! son zamanlarda canımı böbreklerimden bile daha fazla acıtan birçok olay yaşandı. içim acıyor bilog. öyle böyle değil, ağlıyorum bildiğiniz!

eminim haberiniz vardır; sivas davası zaman aşımına uğradı... insan yakmanın meşrulaştığı adalet sistemimizle, tarihimize yüzkarası bir olay daha kazındı.

Siirt cinsel istismar davası; adaletin istismar edildiği bir dava olarak sonuçlandı. Ki; Siirt'te Nisan 2010'da 2'si kız kardeş 4 kız çocuğuna cinsel istismarda bulunan o 10 s adi yaratığa sadece 10' ar yıl hapis cezası verildi.  bu cezalar falanca gerekçelerle yarıya iner, bilmem n hadisesinden ötürü yumuşatılır ve  dün Siirt'te olan olay, yarın Van'da diğer gün Afyon'da ve nihayet heryerde yaşanmaya devam eder.

pozantı cezaevinde yaşanan olaylara gelince; sanki bedenimde bombalar patlıyor ve içim parçalara ayrılıyor, her bir parçam bu çocuklar için paralanıyor. he ben ki; bi pickurusuyum annesi tarafından yanlış hayata düşürülmüş o velet! evet büyüdüm ama hiç yaşayamadığım çocukluğum, elindeki oyuncağı paylaşmak istiyor o yavrularla. en azından acılarına kayıtsız kalmadığumı, eski sevgili uğruna değil onlar için akacak gözyaşlarım olduğunu bilseler istiyorum. 

pozantı cezaevinde yaşanan olayların ardından, bir takım ırkçı sesler yükseldi. özeliikle sözlükte okuduğum bu fikirlerle aklımın iplerini saldım, kendimden geçtim adeta. ve ben bu aşağılıklara seslenmek istiyorum!

Bilin ki;
söz konusu çocuk gözyaşları olduğunda, içinizdeki dil, din, ırk ayrımından kaynaklanan ateş sönmüyorsa; bu insanlıktan çıkmış olduğunuzun çok açık bir göstergesidir.

şahit olduğunuz bir çocuk acısını, içinizin en derinlerinde hissedemiyorsanız; o çocuk orada istimara uğrarken, bu çirkin eleştirileri yapan sizler, insanlığınızı beş para etmez egolarınıza becertmektesiniz.

son 20 yılda aile içinde birinci yakınlarının ve akrabalarının istismarına uğrayan çocuk sayısının 350 ile 400 bin arasındadır ve bu sayı gün geçtikçe de artmakta. n acıdır ki; bahsi geçen ülke Türkiye'dir. bu duruma izin veren, imkan sunan hatta zemin hazırlayan ise devletin ta kendisidir.

Pozantı'da yaşanan vahşete fırsat veren de yine devlettir. yani halkını korumakla yükümlü olan ve görevini yapmaktan aciz Tayyip hükümeti.

"Ananı da al git" diyenler çocuklarımızı beş para etmez ciğersizlere kirlettiriyorlar.

kendi ülkesinin evladını korumaktan aciz bu hükümeti tercih edenler bilmelidir ki; çocuklarımızın teninde dolaşan o eller, sandığa AKP'yi dolduran ellerin de bizzat sahibidir. Kendi çocuklarınızı, kendi yarattığınız canavardan korumak zorunda kaldığınızın gerçeğidir; Pozantı Cezaevindeki Cinsel Şiddet

ve sivas..! yiğitlik midir elleri bağlıyı yakmak dedik
37 canımızı yakan ve yaşam haklarını ellerinden alanların sığındığı ve koruduğu adalet,çocuklarımızın da yaşam hakkını elinden almaktadır. onlar gibi olmayanın yaşama hakkı ve insan kalma lüksü yoktur. aynı yargı aynı karar ve aynı hükümet! 

ofisteyim... open office bir de lanet olasıca..! hıçkıramıyorum, daralan nefesimi normale sokamıyorum, ekranı siper almış, hiçbirşey yapamayan o ellerimi ve dişlerimi sıkıyorum, sahi ya diğerleri?! anlasınlar, anlarlar mı?!

sonra çıktım bir sigara içtim, dumanımla asla incitilmeyen çocukların şehrini çizdim; Patria...

20 yorum:

  1. "en azından acılarına kayıtsız kalmadığumı, eski sevgili uğruna değil onlar için akacak gözyaşlarım olduğunu bilseler istiyorum."

    Keşke benim güzel ülkemde senin gibi milyonlarca piç kurusu olsa diyesim geliyor güzel yürekli...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. merhaba kalem kesiği güzel ülkem demişsin ya hani ülkemizin güzel kalabilmesini isterdim ama çocuk acılarıyla ve gözyaşlarıyla güzellikleri siliyorlar malesef. son zamanlarda üst üst bunca kederli haber, yanı başımızda yaşanmıyor oluşu yok saymamıza yetmiyor, güzel günleri özlemek zorunda kalmayız umarım. çok teşekkür ederim, sevgiler.

      Sil
    2. Keşke "güzel ülkem"in güzel insanları da diyebilseydim. Diyemedim..

      Zaten diyemediğim için, güzel ülkemi dolduran senin gibi milyonlarca "piç kurusu"nun hayalini kurdum ya..

      Sil
    3. ve senin gibi demek lazım o zaman kalem kesiği, yorumlarınla yazdıklarımı güçlendirdin fazlaca moral verdin bana. eksik olmayasıca :) böbrek taşı sancılarımı unuttum yahu :))

      Sil
    4. Her sene sırayla bir sağ, bir sol böbreğinden taş düşüren Kalem Kesiğinden selamlar öyleyse sevgili piç "kurusucuğum" :)

      Sil
    5. soldaki kalbine kuvvet tam sabır işi, sev böbreklerini, aran düzelsin canım. ayrıca bolca geçmişler olsun sana da peşin peşin :)

      Sil
    6. Düzenli olarak her yıl istiyorum bu geçmiş olsun dileklerini. Peşin peşin kurtarmaz.. :)

      Sil
  2. Bu ülkede zaman aşımına uğramayan yegane şey devlete karşı işlenen suçlar zaten.. Mahkemede dayısı olmayan hatta belki o dayılar tarafından istismara uğrayan onca çocuğun feryatları havada kalmaya mahkum bi ülkedeyiz.. Çocukları bir de mahkemeler istismar ederken halkın yapabileceği en kolay şey, kulaklarını kapatıp kör gözlerle izlemek olayı.. Milletçe kolayı pek bi severiz zaten.. Duyarlılığın için gönülden saygılar..

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. o kadar doğru bir tespit ki adalet tarafından istismar edilen çocuklarımızı sadece susarak değil bir de ötekileştirerek toplumun dışına atıyoruz. işe almıyoruz mesela ya da oğlumuza gelin olarak da yakıştırmıyoruz. nasıl bir mozaiksin sevgili ülkem sen?!
      acı ki tespitlerin doğru ama seçtiğimiz tüm kolaylıklar güzel bir geleceğin önündeki engeller ve zorluklar olarak bize geri dönüyor. istismara uğramış ve adaletsizlikle karşılaşmış bu çocuklar büyüyor ve elbette acılarıyla beraber öfkeleri de.

      sevgilerimle şanslıkedi, seni burada görmek hoş oldu :)

      Sil
  3. AİHM'ye yaptığı savunmada; 12 yaşındaki çocuğa 13 kurşun sıkarak öldüren 4 polisin orantılı güç uyguladıklarını söyleyerek olayı meşru kılmaya çalışan bir devlet var bu ülkede. Ne adaleti?

    Bir de işin televizyon boyutu var tabi ki. Ülkenin en yeteneklisi max adında bir köpek olmuş, yarışmada. Ne bekliyoruz ki?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. ne oldu bilmiyorum biraz önce yazarken uçtu gitti.. belki yolladım bel ki yollamadım diye tekrarlamaya çalışacağım:

      artık yorum bile yapamaz olduk. bazen bu millete hak diyorum oy verdiklerini onlar seçti diyorum sonra da bedeli çocuklar ödüyor ve bunları yaşayarak benziyorlar onlara diyorum.. iğne ile kuyu kazıyor gibiyiz. oysa anlat mak istediğimiz 'insan' denilen unsurun cinsleri tipleri ne olursa olsun insan olduğu ve böylesine harcanamayacağı.

      anlamak istemeyene anlatılamaz ama..deniyoruz..

      Sil
    2. hoşgeldin raymond dufayel o orantılı gücü zamanında bebeler kadar üniversite öğrencilerine ve hamile kadınlara da uyguladılar.

      ülkemizin tarihi acıdır ki yüz karası olaylarla dolu.

      Sil
    3. dayatılanla yaşayan merhaba. o oyları verenlerin birçoğu n yaptığının farkında olmayan daha doğrusu yaptıklarının sonucundan habersiz insanlardı ya bir de bir çıval kömür, bi koli makarna için vatanını satanlar var onlara n demeli?! ah çok üzücü bunlar sahiden.

      ve o kadar doğru söylemişsin ki benzer düşünceleri paylaştığım insanlarla etkileşim içinde olmak huzur verici ve denemeye devam sonuna kadar :)

      Sil
  4. Boş kabuklarız çoğumuz, uyuyan ya da uyutulan hepsi bu...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. pontinin takıları, şekercim uyusun çocuklar prensesli rüyalar görsün ve uyansın artık yetişkinler satılık uykularından, beş para etmez insanlara prim vermekten uyansınlar, adaletsizliğe sessiz kalma uykularından sıçrasınlar :(

      Sil
  5. adalet sistemimiz değil , adaletsizlik düzenimiz var artık... her suç sonuçsuz.bol bol diplomasi engelimiz var.gerçek kanunları uygulamamak adına onlarca kanunumuz var , sağolsunlar ülkeyi , bizi bu hale getirenler ...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. selam çokomelcim, en temel haklardan birisi de eğitimken, nitelikli insandan korkan hükümetler, devlet yönetiminin diplomasi ve bürokrtik engeller yumağı olduğunu kanıksattı önce bize. bu yalana senelerce inandık. devlet işini kusursuza yakın yapmak zorunda olan kurum oysa. malesef biz OHALe geldik ama OLAĞANÜSTÜHAL. artık yetsin yaşanan bu çirkin olaylar, acılar :(

      Sil
  6. bu duyarlı yanına walla hayranım. eksik olma sen yeryüzünden be hem de çoğal!!!!

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. teşekkür ederim Lalin, görünmez kadın oldun son zamanlarda, nerelerdesin bakıyım sen?

      Sil
  7. Ah ben böyle adaletin!... Sadece sivas davası da değil ki.Askerlerimiz aydınlarımız gazetecilerimiz kısaca ülkemizin refahı için çalışıp hükümetin yaptığı düzenbazlıkları korkmadan dile getirenlerin çoğu içeride.Hem de suçsuz yere.Hem de suçlarının ne olduklarını bile bilmeden.Ben böyle adaletin!..

    YanıtlaSil

yiosa siz de yazın...
hatta yazmazsanız küserim, ciddiyim !